- Basın Bildirileri
Perşembe günü Brüksel'de yapılan Avrupa Ekonomi ve Sosyal Komisyonu genel kurul toplantısında MSPI adlı girişimin sunumunu yapan Lorant Vincze şöyle konuştu: ''Büyük hedefimiz olan azınlıkların korunmasının sağlanmasını teminen AB düzeyinde bir yasal çerçeveye ulaşılmasının yararı doğrultusunda, önerimiz ve azınlıkların toplum için olan değeri hakkında her fırsatta konuşmamızın belirleyici anlamı vardır. Geçmişte başarılı olmuş 5.büyük Avrupa Halk Girişimi olan Minority SafePack adlı halk girişiminin önerisi hakkında şimdiye dek azınlıkların korunması ile normal olarak hiç meşgul olmamış bir AB-Kurumu'nda konuşmak bu nedenle çok önemlidir''.
1958 yılında kurulmuş olan ve sivil toplum kuruluşları ile sendikaların, ilgi guruplarının ve de iş veren birliklerinin taleplerini temsil eden Avrupa Ekonomi ve Sosyal Komitesi, Avrupa Komisyonu tarafından bir çok konu hakkında istişareye tabi tutulmaktadır. Anılan kurum Avrupa Halk Girişimi Sistemi'nin öncüsü olarak vatandaş komiteleriyle hizmetler hakkında istişarede bulunur, bu hizmetlerin aşılması konusunda destek verir ve ECI-sisteminin reformuna ilişkin sayısız tavsiyeleri formüle eder.
Komite Başkanı Luca Jahier Perşembe günü Lorant Vincze'nin sunumuna bir giriş yaparak, MSPI adlı halk girişiminin başarılarından ve de aynı zamanda Avrupa Halk girişiminin sınırları ile müşkülatından bahsetmiştir. Adıgeçen bu arada AB düzeyinde demokrasi eksikliğinden söz etmiştir. Luca sözlerine devamla, halk girişimi imkanının AB-Anlaşmalarına dahil edilmekle birlikte, bu enstrümanın halen bir yarar sağlamadığını belirtmiştir. EBI'nin vatandaşlara karar vermede söz hakkı ifade etme imkanını sağlamış olmasına rağmen, destek beyanları sayısında gerekli sayıya ulaşmış olan girişimlerden hiç birisinin yasalaşmadığını da ifade etmiştir.
Lorant Vincze komitenin 350 üyesinden AB Seçimleri öncesinde ülkelerindeki siyasi karar vericilerle konuşarak, ulusal azınlıkların ve dil guruplarının teşvikinin önemi konusunda onları ikna etmelerini rica etmiştir. FUEN Başkanı ''Sivil toplumlar, organizasyonları ve örgütleri AB'nin demokratik eksiklerini giderilmesinde büyük rol oynamıştır'' vurgusunda bulunmuştur.
