- Basın Bildirileri
FUEN Başkanı Loránt Vincze Avrupa Bölgesel ve Dil Azınlıkları Şartnamesi için 18 maddelik bir teöneriyi Salı günü Strazburg'ta tanıttı ve orada Şartnamenin görüşüldüğü Uzmanlar Komitesinin 58.Umumi Heyet Toplantısını ziyaret etti. Uzmanlar ve sivil toplum organizasyonları tarafından üzerinde çalışılan bu öneri, AB-Üyesi devletlerden, şartname hükümlerini kendi ulusal kanunlarına göre entegre etmelerini talep etmektedir.
Bazı ülkelerdeki azınlıklar, kendi hükümetleriyle birlikte şartnamenin uygulanması üzerinde çalışma imkanına sahiptirler. İşte bu öneri, bu örneğin daha fazla AB-Üye ülkesi tarafından takip edilmesi gerektiğini öne çıkartılmaktadır. Bundan başka ayrıca, şartnamenin gerçekleşmesine yetkili olan insanlara da, ülkelerinin anlaşmaya imza attıkları anda bu işi üstlendiklerinin hatırlatılmasının elzem olduğu da belirtilmektedir. Vatandaşlar haklarının ne olduğunu bilmelidirler.
Loránt Vincze, bir çok üye ülkenin, şartnamenin uygulanması hakkında raporlarını vermede geciktiklerini ifade etmiştir. Bu gecikme, dil toplulukları nezdinde, hükümetlerinin anılan dökümanın hükümlerini ciddiye almadığı algısını uyandırmaktadır. FUEN Başkanına göre, bu gecikmenin nedeninin ortaya konması iyi bir fikirdir. Zira, üye ülkelerin uygulama sorumluluğu ile ilgili rapor vermelerine ilişkin sistem üç yıllık bir ritm dahilinde işlev görmektedir. Loránt Vincze bu sistemin hükümetler, bakanlıklar ve uluslararası kurumlar için elverişli olmakla birlike, normal vatandaşlar ve dil topluluklarının,temsilcileri için daha az uygun olup, bunlar için daha basit ve muntazam bir yolun takibi sağlanarak, spesifik şikayetlerinin, müşahadelerinin ve de şartnamenin muhafazası açısından katkılarını sunmalarının temin edilmesi gerektiğni ifade etmiştir. Vincze aynı şekilde devam ederek, raporların düzenlenmesindeki gecikme sonucunda sunulan verilerin artık güncelliğini yitirmiş olmaları nedeniyle, gözlemleme aspektini indirgeyebileceğine işaret etmiştir.
FUEN, bir kaç üye ülkenin şartnamenin muhafazasını, yüksek bürokratik bir külfet ve aşırı masraflara tekabül ettirmelerinden endişe duymaktadır. FUEN Başkanının fikrine göre, aznlıkların korunması ve dil çeşitliliği bir lüks değil, bilakis dil ve kültürel mirasın muhafaza edilmesidir. Anılan 18 maddeden oluşan önerilerden bir tanesi, içinde çeşitli Avrupa azınlıklarının dil haklarına ilişkin özellik arzeden durumlarını ve ana hedeflerini ortaya koydukları beyaz bir kitabın hazırlanmasıdır. Bundan başka azınlıklara bir de, spesifik sorunlarına dair uygun çözüm yollarının onların adına anayurtları tarafından değil, bizzat kendileri tarafından ifade etme imkanının da verilmesi gerekir.
Sözkonusu önerilere göre, şartnamenin düzeltilmesini teminen , Avrupa üye ülkeleri ile Avrupa Komisyonu arasında açılacak görüşme şeklinde, ulusal azınlık ve hükümet dışı kurum temsilciliklerinin lehine olacağı fikri akla yakın gelmektedir. FUEN, böylesine geniş tarzda yapılacak bir görüşme ve koperasyon sonucunda şartnamenin bir nevi ''canlı enstrümana'' dönüşeceğinden emindir. Sürekli olarak gelişmeye devam eden toplumlarda ortaya çıkan taleplerin dijital dönemde yakınlaşması bu şekilde kolaylaşmış olacaktır.
Uzmanlar Komitesi FUEN'in bir kaç önerisini tanıyarak, konu üzerine esaslıca düşüneceğine dair bir açıklamada bulunmuştur..