Lorant Vincze AGİT-Semineri'nde: Azınlık Topluluklarının Sadakati Kazanılmak Zorunda

- Basın Bildirileri

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Meclisi'nin Çarşamba günü organize ettiği bir seminerde konuşan Lorant Vincze şöyle dedi: ''Etnik ihtilafları önlemek için buna uygun yasal çerçevelerin devletler düzeyinde uygulanması ve başarılı olmuş uygulamaların olumlu bir inançla birbiriyle mübadelesi yeterli olacaktır. Ne yazıktır ki bir çok Avrupa ülkesindeki günlük realite, başarılı  uygulamalar üzerinde düşünmeye ve azınlıkların korunmasına ilişkin iyi bir yasal mevzuatın eksik olduğu  hakkında kafa yormaya dair bir temayülün olmadığına işaret etmektedir. Anılan etkinlik Berlin'de gerçekleştirilmiştir.

FUEN Başkanından, Alman-Avusturya Dönem Başkanlığı tarafından değerlendirme süreci dahilinde  organize edilen '' Potansiyel Etnik İhtilaflara Karşı  Hukuk ve Olumlu Uygulamalarla Davranış  '' adlı seminer çerçevesinde Avrupa'daki azınlıkların durumu hakkında konuşması rica edilmişti. Parlamento Meclis Başkanı ve Genel Sekreteri tarafından yapılan açılış ve selamlama konuşmaları ile  AGİT Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiseri'nin esasa yönelik temel hitabının ardından Başkan Lorant Vincze Dışişleri Bakanlığı Akademisi'nde yapılan etkinlikte bir sunum yaptı.

Lorant Vincze konuşmasında, doksanlı yılların başlangıcının Avrupa'da önemli değişiklikleri beraberinde getirdiğini, ve eski Yugoslavya'daki bu  değişikliklerin etnik ihtilafları zirveye taşıdığını hatırlattı. İşte bu anda AGİT,  bu kıtada mütemadi bir barışa duyulacak ilgi açısından etnik ihtilaflardan korunmanın ilk planda yer aldığını ve bu nedenle Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiserlik Dairesi'nin ve İhtilaflardan Korunma Mekanizmalarının oluşturulduğunu idrak etmişti. Avrupa Konseyi Enstrümanları, Bölge ve Azınlık Dilleri Şartnamesi ve Ulusal Azınlıkların Korunmasına Dair Çevre Anlaşması da işte bu sırada oluşturulmuş ve AB, üye ülkelerdeki azınlıkların korunmasına ilişkin kanunların devreye sokulmasıyla iştigal eden Kopenhag Kriterlerinı hazırlamıştı. ''Bu enstrümanların ve mekanizmaların güncel etnik ihtilafları önleyebileceğine bize ancak bağnazlık inandırabilir'' diyen FUEN Başkanı, yerli ulusal azınlıkların tanınmadığı Yunanistan ve Fransa, etnik partilerin kaydına kanunen mani olunduğu Bulgaristan ve anadiliyle olacak bir eğitimin yeni çıkartılan yasalarla kısıtlandığı Ukrayna ve Letonya gibi bazı ülkelerde önemli eksikliklerin olduğuna işaret etti.

Kendi ülkesindeki mevcut durumla ilgili olarak Lorant Vincze şu ifadeleri kullandı. ''Geldiğim ülke olan Romanya azınlık hakları konusunda örnek bir ülke olmasına karşın, kollektif haklar doğrultusunda bir diyalog yürütülmesini reddetmektedir. Radikalcilik ve nefret söylemleri artmakta ve en son anketler romen halkının büyük çoğunluğunun macar azınlığı bit tehdit olarak gördüğüne işaret etmektedir. Romanya böylece diyaloğu ve işbirliğini reddetmede bir nevi örnek teşkil etmektedir''.

Adıgeçen konuşmasında sadakatten, ve  devletler ile çoğunluk topluluklarının azınlık topluluklarından nasıl sadakat talebinde bulunduklarından bahsetti. Ona göre bir devlet kendi sınırları dahilinde yaşayan azınlıklara ana dilleriyle  yapacakları bir eğitimle birlikte, kültür ve kimliklerini muhafaza etmelerini garanti ediyorsa, o halde bu devlet azınlıklardan yasalara ve ülkenin anayasasına  saygının yanında bir de ilaveten sadakat bekleyebilir.  Lorant devamla ''Sadakat zorla icra edilemez ve bir yükümlülük değildir. Sadakatın hak edilmesi gerekir. Ancak saygı  ve takdir gören azınlık toplulukları içinde yaşadıkları devlete karşı duygusal anlamda sadık kalabilirler'' ifadesini kullandı.

Lorant Vincze açıklamasına devam etti ve AB'nin kuruluşunda devletlerin azınlık haklarında uzlaşamadılarını ve bu uzlaşmayı istemedilerini belirtti. Böylece Avrupa vatandaşı olan, yerli ulusal azınlığa mensup  50 milyon insan kültürel ve dilsel kimliği yeterli derecede korunmaksızın ortada  kala kaldı.. Ona göre FUEN,  AB'nin uluslararası bir birlik olarak  ulusların ve etnik grupların  koruyucusu sıfatıyla işlev görmelidir. Bizlerin aynı avrupai bölgeye aidiyetimiz halinde, bu kıtanın farklı bölgelerindeki azınlıkların korunmasına ilişkin kanun mevzuatındaki farklılıklar denkleştirilmeli ve benzer hallerdeki azınlıklar kendi kültürel ve dilsel kimliklerinin korunmasında eşit şansa sahip olmalıdırlar.  Vincze'nin argümanı uyarınca.bir Avrupa Halk girişimi olan Minority SafePack işte tam bu amaca hizmet etmekte olup, Azınlık-Çoğunluk anlaşması da ayni hedef doğrultusunda yapılmıştır. FUEN Başkanı bu konuda, AGİT'in çeşitli devletlerdeki azınlık korunması uygulamalarının değerlendirmesine dair müşterek bir projeyi başlatması önerisinde bulundu.


{$keyTopicsTitle}

  • Siyasi Katılım
  • Temel Haklar
  • Dilsel Çeşitlilik
  • Roman Azınlığı ile Dayanışma
  • Avrupa Vatandaşları Girişimi
  • Örgütlenme Ağı
  • Avrupa Azınlıklar Forumu / Azınlıklar Evi

Flickr

Flickr’de Daha Fazla Fotoğraf