- Basın Bildirileri
Lorant Vincze'ye göre Minority SafePack adlı halk girişimi içinde önerilen yasal tedbirlerin Romanya'daki cezaevlerinin suistimaliyle ilgili problem hakkında, halk guruplarının teşhis emaresine işaret etmeleri açısından bir çözüm ortaya koymaktadır. Adıgeçen bu ifadeyi Transilvanya'nın Targu-Mureş/Marosvasarhely ve Satu-Mare/Szatmarnemeti'de katıldığı küçük düzeyli panelde dile getirdi. FUEN Başkanı ayrıca, Romanya resmi makamlarının yürürlükteki mevcut yasayı çok tahditli bir usül ve tarzda yorumlamaya karar verdiklerini de sözlerine ekledi. Vincze devamla, müsaade edildiği somut şekilde açıklanmamış olan ve ülkedeki macar azınlığın teşhisine dair işaretlerin alenen teşhir edilmesine olumsuz etki yaratacak şeyler resmi makamlara göre bunun tersine yasaktır.
Romen medyasında yer alan haberlerde; macar azınlığa ait bir çok yöneticinin, macar ahalinin çoğunluk konumunda olduğu kentlerdeki umuma mahsus binalara ve belediye saraylarına azınlığa dair sembolleri astıkları için ağır para cezasına çarptırıldığı bildirilmektedir.
Lorant Vincze ayrıca, AB'ye üye olan bir ülke tarafından bir kez kabul edilen AB yasalarının bağlayıcı nitelikte sorumluluk içerdiğine de işaret etti. AB yasalarına karşı yapılan bir ihlalin akabinde derhal kural ihlali prosedürünün devreye girdiğini belirtti. İşte bu özellik AB yasalarının, bir kaç ülke tarafından onaylanmış olmasına rağmen nadiren uygulanan uluslararası anlaşmalara kıyasla açıkça daha da etkili bir enstrüman olmasını sağlamaktadır. Bu bağlamda olmak üzere FUEN Başkanı, Minority SafePack adlı halk girişimi içindeki yasal önerilerin somut AB yasalarına dönüştürülmesinin temel önem arzettiğini vurguladı.
Avrupa azınlıkları şemsiye örgütünün başkanı Minority SafePack adlı girişimin güncel durumuyla ilgili olarak, başarıyla sonuçlanan imza kampanyasının ardından FUEN için şimdi önemli olan şeyin, girişimin içeriğindeki mesajın önümüzdeki aylar içinde geniş alana yaymak olduğunu ifade etmiştir : Ulusal yerli azınlıklar, sorunlarının çözüme odaklı şekilde alınmasını talep etme hakkına sahiptirler. Bu teşebbüse yönelmek için azınlıklar çoğunluğu oluşturan halkla birlikte azınlık-çoğunluk-paktı şeklindeki bir dayanışmaya ihtiyaç duymaktadır. İşte bu girişim sayesinde azınlıklar için önümüzdeki Avrupa seçimlerinden sonra Avrupa düzeyinde oluşacak yasal bir çevresel yapılaşma şansı mevcuttur. Bunlara değinen Lorant Vincze sözlerine şunları da ilave etmiştir: ''Önümüzdeki aylarda bu engelin üstesinden gelmek öncelikler listemin en üst sırasında yer alacaktır. Ulusal azınlıkların taleplerini mütemadiyen değişkenlik arzeden bir Avrupa içinde temsil etmek istiyorsak, o halde kararlı ve tutarlı adım atmak zorundayız''.